09/02 Çölde Sayım 11-14
[tr] Çölde Sayım 11-14
11:1 Halk çektiği sıkıntılardan ötürü yakınmaya başladı. RAB bunu duyunca öfkelendi, aralarına ateşini göndererek ordugahın kenarlarını yakıp yok etti.
2 Halk Musaya yalvardı. Musa RABbe yakarınca ateş söndü.
3 Bu nedenle oraya Tavera adı verildi. Çünkü RABbin gönderdiği ateş onların arasında yanmıştı.
4 Derken, halkın arasındaki yabancılar başka yiyeceklere özlem duymaya başladılar. İsrailliler de yine ağlayarak, ‹‹Keşke yiyecek biraz et olsaydı!›› dediler,
5 ‹‹Mısırda parasız yediğimiz balıkları, salatalıkları, karpuzları, pırasaları, soğanları, sarmısakları anımsıyoruz.
6 Şimdiyse yemek yeme isteğimizi yitirdik. Bu mandan başka hiçbir şey gördüğümüz yok.››
7 Man kişniş tohumuna benzerdi, görünüşü de reçine gibiydi.
8 Halk çıkıp onu toplar, değirmende öğütür ya da havanda döverdi. Çömlekte haşlayıp pide yaparlardı. Tadı zeytinyağında pişirilmiş yiyeceklere benzerdi.
9 Gece ordugaha çiy düşerken, man da birlikte düşerdi.
10 Musa herkesin, her ailenin çadırının önünde ağladığını duydu. RAB buna çok öfkelendi. Musa da üzüldü.
11 RABbe, ‹‹Kuluna neden kötü davrandın?›› dedi, ‹‹Seni hoşnut etmeyen ne yaptım ki, bu halkın yükünü bana yüklüyorsun?
12 Bütün bu halka ben mi gebe kaldım? Onları ben mi doğurdum? Öyleyse neden emzikteki çocuğu taşıyan bir dadı gibi, atalarına ant içerek söz verdiğin ülkeye onları kucağımda taşımamı istiyorsun?
13 Bütün bu halka verecek eti nereden bulayım? Bana, ‹Bize yiyecek et ver› diye sızlanıp duruyorlar.
14 Bu halkı tek başıma taşıyamam, bunca yükü kaldıramam.
15 Bana böyle davranacaksan -eğer gözünde lütuf bulduysam- lütfen beni hemen öldür de kendi yıkımımı görmeyeyim.››
16 RAB Musaya, ‹‹Halk arasında önder ve yönetici bildiğin İsrail ileri gelenlerinden yetmiş kişi topla›› dedi, ‹‹Onları Buluşma Çadırına getir, yanında dursunlar.
17 Ben inip seninle orada konuşacağım. Senin üzerindeki Ruhtan alıp onlara vereceğim. Halkın yükünü tek başına taşımaman için sana yardım edecekler.
18 ‹‹Halka de ki, ‹Yarın için kendinizi kutsayın, et yiyeceksiniz. Keşke yiyecek biraz et olsaydı, Mısırda durumumuz iyiydi diye ağladığınızı RAB duydu. Şimdi yemeniz için size et verecek.
19 Yalnız bir gün, iki gün, beş, on ya da yirmi gün değil,
20 bir ay boyunca, burnunuzdan gelinceye dek, tiksinene dek yiyeceksiniz. Çünkü aranızda olan RABbi reddettiniz. Onun önünde, Mısırdan neden çıktık diyerek ağladınız.› ››
21 Musa, ‹‹Aralarında bulunduğum halkın 600 000i yetişkin erkektir›› diye karşılık verdi, ‹‹Oysa sen, ‹Bu halka bir ay boyunca yemesi için et vereceğim› diyorsun.
22 Bütün davarlar, sığırlar kesilse, onları doyurur mu? Denizdeki bütün balıklar tutulsa, onları doyurur mu?››
23 RAB, ‹‹Elim kısaldı mı?›› diye yanıtladı, ‹‹Sana söylediklerimin yerine gelip gelmeyeceğini şimdi göreceksin.››
24 Böylece Musa dışarı çıkıp RABbin kendisine söylediklerini halka bildirdi. Halkın ileri gelenlerinden yetmiş adam toplayıp çadırın çevresine yerleştirdi.
25 Sonra RAB bulutun içinde inip Musayla konuştu. Musanın üzerindeki Ruhtan alıp yetmiş ileri gelene verdi. Ruhu alınca peygamberlik ettilerse de, daha sonra hiç peygamberlik etmediler.
26 Eldat ve Medat adında iki kişi ordugahta kalmıştı. Seçilen yetmiş kişi arasındaydılar ama çadıra gitmemişlerdi. Ruh üzerlerine konunca ordugahta peygamberlik ettiler.
27 Bir genç koşup Musaya, ‹‹Eldatla Medat ordugahta peygamberlik ediyor›› diye haber verdi.
28 Gençliğinden beri Musanın yardımcısı olan Nun oğlu Yeşu, ‹‹Ey efendim Musa, onlara engel ol!›› dedi.
29 Ama Musa, ‹‹Sen benim adıma mı kıskanıyorsun?›› diye yanıtladı, ‹‹Keşke RABbin bütün halkı peygamber olsa da RAB üzerlerine Ruhunu gönderse!››
30 Sonra Musayla İsrailin ileri gelenleri ordugaha döndüler.
31 RAB denizden bıldırcın getiren bir rüzgar gönderdi. Rüzgar bıldırcınları ordugahın her yönünden bir günlük yol kadar uzaklığa, yerden iki arşınfö yüksekliğe indirdi.
32 Halk bütün gün, bütün gece ve ertesi gün durmadan bıldırcın topladı. Kimse on homerden az toplamadı. Bıldırcınları ordugahın çevresine serdiler.
33 Et daha halkın dişleri arasındayken, çiğnemeye vakit kalmadan RAB öfkelendi, onları büyük bir yıkımla cezalandırdı.
34 Bu nedenle oraya Kivrot-Hattaava adı verildi. Başka yiyeceklere özlem duyanları oraya gömdüler.
35 Halk Kivrot-Hattaava'dan Haserot'a göç edip orada kaldı.
12:1 Musa Kûşlu bir kadınla evlenmişti. Bundan dolayı Miryamla Harun onu yerdiler.
2 ‹‹RAB yalnız Musa aracılığıyla mı konuştu?›› dediler, ‹‹Bizim aracılığımızla da konuşmadı mı?›› RAB bu yakınmaları duydu.
3 Musa yeryüzünde yaşayan herkesten daha alçakgönüllüydü.
4 RAB ansızın Musa, Harun ve Miryama, ‹‹Üçünüz Buluşma Çadırına gelin›› dedi. Üçü de gittiler.
5 RAB bulut sütununun içinde indi. Çadırın kapısında durup Harunla Miryamı çağırdı. İkisi ilerlerken
6 RAB onlara seslendi: ‹‹Sözlerime kulak verin:
Eğer aranızda bir peygamber varsa,
Ben RAB görümde kendimi ona tanıtır,
Onunla düşte konuşurum.
7 Ama kulum Musa öyle değildir.
O bütün evimde sadıktır.
8 Onunla bilmecelerle değil,
Açıkça, yüzyüze konuşurum.
O RABbin suretini görüyor.
Öyleyse kulum Musayı yermekten korkmadınız mı?››
9 RAB onlara öfkelenip oradan gitti.
10 Bulut çadırın üzerinden ayrıldığında Miryam deri hastalığına yakalanmış, kar gibi bembeyaz olmuştu. Harun Miryama baktı, deri hastalığına yakalandığını gördü.
11 Musaya, ‹‹Ey efendim, lütfen akılsızca işlediğimiz günahtan ötürü bizi cezalandırma›› dedi,
12 ‹‹Miryam etinin yarısı yenmiş olarak ana rahminden çıkan ölü bir bebeğe benzemesin.››
13 Musa RABbe, ‹‹Ey Tanrı, lütfen Miryamı iyileştir!›› diye yakardı.
14 RAB, ‹‹Babası onun yüzüne tükürseydi, yedi gün utanç içinde kalmayacak mıydı?›› diye karşılık verdi, ‹‹Onu yedi gün ordugahtan uzaklaştırın, sonra geri getirilsin.››
15 Böylece Miryam yedi gün ordugahtan uzaklaştırıldı, o geri getirilene dek halk yola çıkmadı.
16 Bundan sonra halk Haserot'tan ayrılıp Paran Çölü'nde konakladı.
13:1 RAB Musaya, ‹‹İsrail halkına vereceğim Kenan ülkesini araştırmak için bazı adamlar gönder›› dedi, ‹‹Ataların her oymağından bir önder gönder.››
3 Musa RABbin buyruğu uyarınca Paran Çölünden adamları gönderdi. Hepsi İsrail halkının önderlerindendi.
4 Adları şöyleydi: Ruben oymağından Zakkur oğlu Şammua;
5 Şimon oymağından Hori oğlu Şafat;
6 Yahuda oymağından Yefunne oğlu Kalev;
7 İssakar oymağından Yusuf oğlu Yigal;
8 Efrayim oymağından Nun oğlu Hoşea;
9 Benyamin oymağından Rafu oğlu Palti;
10 Zevulun oymağından Sodi oğlu Gaddiel;
11 Yusuf oymağından -Manaşşe oymağından- Susi oğlu Gaddi;
12 Dan oymağından Gemalli oğlu Ammiel;
13 Aşer oymağından Mikael oğlu Setur;
14 Naftali oymağından Vofsi oğlu Nahbi;
15 Gad oymağından Maki oğlu Geuel.
16 Ülkeyi araştırmak üzere Musanın gönderdiği adamlar bunlardı. Musa Nun oğlu Hoşeaya Yeşu adını verdi. gelir.
17 Musa, Kenan ülkesini araştırmak üzere onları gönderirken, ‹‹Negeve, dağlık bölgeye gidin›› dedi,
18 ‹‹Nasıl bir ülke olduğunu, orada yaşayan halkın güçlü mü zayıf mı, çok mu az mı olduğunu öğrenin.
19 Yaşadıkları ülke iyi mi kötü mü, kentleri nasıl, surlu mu değil mi anlayın.
20 Toprak nasıl? Verimli mi, kıraç mı? Çevre ağaçlık mı, değil mi? Elinizden geleni yapıp orada yetişen meyvelerden getirin.›› Mevsim üzümün olgunlaşmaya başladığı zamandı.
21 Böylece adamlar yola çıkıp ülkeyi Zin Çölünden Levo-Hamata doğru Rehova dek araştırdılar.
22 Negevden geçip Anakoğullarından Ahiman, Şeşay ve Talmayın yaşadığı Hevrona vardılar. -Hevron Mısırdaki Soan Kentindenfş yedi yıl önce kurulmuştu.-
23 Eşkol Vadisine varınca, üzerinde bir salkım üzüm olan bir asma dalı kestiler. Adamlardan ikisi dalı bir sırıkta taşıdılar. Yanlarına nar, incir de aldılar.
24 İsraillilerin kestiği üzüm salkımından dolayı oraya Eşkol Vadisi adı verildi.
25 Kırk gün dolaştıktan sonra adamlar ülkeyi araştırmaktan döndüler.
26 Paran Çölündeki Kadeşe, Musayla Harunun ve İsrail topluluğunun yanına geldiler. Onlara ve bütün topluluğa gördüklerini anlatıp ülkenin ürünlerini gösterdiler.
27 Musaya, ‹‹Bizi gönderdiğin ülkeye gittik›› dediler, ‹‹Gerçekten süt ve bal akıyor orada! İşte ülkenin ürünleri!
28 Ancak orada yaşayan halk güçlü, kentler de surlu ve çok büyük. Orada Anak soyundan gelen insanları bile gördük.
29 Amalekliler Negevde; Hititler, Yevuslular ve Amorlular dağlık bölgede; Kenanlılar da denizin yanında ve Şeria Irmağının kıyısında yaşıyor.››
30 Kalev, Musanın önünde halkı susturup, ‹‹Oraya gidip ülkeyi ele geçirelim. Kesinlikle buna yetecek gücümüz var›› dedi.
31 Ne var ki, kendisiyle oraya giden adamlar, ‹‹Bu halka saldıramayız, onlar bizden daha güçlü›› dediler.
32 Araştırdıkları ülke hakkında İsrailliler arasında kötü haber yayarak, ‹‹Boydan boya araştırdığımız ülke, içinde yaşayanları yiyip bitiren bir ülkedir›› dediler, ‹‹Üstelik orada gördüğümüz herkes uzun boyluydu.
33 Nefiller'i, Nefiller'in soyundan gelen Anaklılar'ı gördük. Onların yanında kendimizi çekirge gibi hissettik, onlara da öyle göründük.››
14:1 O gece bütün topluluk yüksek sesle bağrışıp ağladı.
2 Bütün İsrail halkı Musayla Haruna karşı söylenmeye başladı. Onlara, ‹‹Keşke Mısırda ya da bu çölde ölseydik!›› dediler,
3 ‹‹RAB neden bizi bu ülkeye götürüyor? Kılıçtan geçirilelim diye mi? Karılarımız, çocuklarımız tutsak edilecek. Mısıra dönmek bizim için daha iyi değil mi?››
4 Sonra birbirlerine, ‹‹Kendimize bir önder seçip Mısıra dönelim›› dediler.
5 Bunun üzerine Musayla Harun İsrail topluluğunun önünde yüzüstü yere kapandılar.
6 Ülkeyi araştıranlardan Nun oğlu Yeşuyla Yefunne oğlu Kalev giysilerini yırttılar.
7 Sonra bütün İsrail topluluğuna şöyle dediler: ‹‹İçinden geçip araştırdığımız ülke çok iyi bir ülkedir.
8 Eğer RAB bizden hoşnut kalırsa, süt ve bal akan o ülkeye bizi götürecek ve orayı bize verecektir.
9 Ancak RABbe karşı gelmeyin. Orada yaşayan halktan korkmayın. Onları ekmek yer gibi yiyip bitireceğiz. Koruyucuları onları bırakıp gitti. Ama RAB bizimledir. Onlardan korkmayın!››
10 Topluluk onları taşa tutmayı düşünürken, ansızın RABbin görkemi Buluşma Çadırında bütün İsrail halkına göründü.
11 RAB Musaya şöyle dedi: ‹‹Ne zamana dek bu halk bana saygısızlık edecek? Onlara gösterdiğim bunca belirtiye karşın, ne zamana dek bana iman etmeyecekler?
12 Onları salgın hastalıkla cezalandıracağım, mirastan yoksun bırakacağım. Ama seni onlardan daha büyük, daha güçlü bir ulus kılacağım.››
13 Musa, ‹‹Mısırlılar bunu duyacak›› diye karşılık verdi, ‹‹Çünkü bu halkı gücünle onların arasından sen çıkardın.
14 Kenan topraklarında yaşayan halka bunu anlatacaklar. Ya RAB, bu halkın arasında olduğunu, onlarla yüz yüze görüştüğünü, bulutunun onların üzerinde durduğunu, gündüz bulut sütunu, gece ateş sütunu içinde onlara yol gösterdiğini duymuşlar.
15 Eğer bu halkı bir insanmış gibi yok edersen, senin ününü duymuş olan bu uluslar, ‹RAB ant içerek söz verdiği ülkeye bu halkı götüremediği için onları çölde yok etti› diyecekler.
17 ‹‹Şimdi gücünü göster, ya Rab. Demiştin ki,
18 ‹RAB tez öfkelenmez, sevgisi engindir, suçu ve isyanı bağışlar. Ancak suçluyu cezasız bırakmaz; babaların işlediği suçun hesabını üçüncü, dördüncü kuşak çocuklarından sorar.›
19 Mısırdan çıkışlarından bugüne dek bu halkı nasıl bağışladıysan, büyük sevgin uyarınca onların suçunu bağışla.››
20 RAB, ‹‹Dileğin üzerine onları bağışladım›› diye yanıtladı,
21 ‹‹Ne var ki, varlığım ve yeryüzünü dolduran yüceliğim adına ant içerim ki,
22 yüceliğimi, Mısırda ve çölde gösterdiğim belirtileri görüp de beni on kez sınayan, sözümü dinlemeyen bu kişilerden hiçbiri
23 atalarına ant içerek söz verdiğim ülkeyi görmeyecek. Beni küçümseyenlerden hiçbiri orayı görmeyecek.
24 Ama kulum Kalevde başka bir ruh var, o bütün yüreğiyle ardımca yürüdü. Araştırmak için gittiği ülkeye onu götüreceğim, onun soyu orayı miras alacak.
25 Amaleklilerle Kenanlılar ovada yaşıyorlar. Siz yarın geri dönün, Kızıldeniz yolundan çöle gidin.››
26 RAB Musayla Haruna da, ‹‹Bu kötü topluluk ne zamana dek bana söylenecek?›› dedi, ‹‹Bana söylenen İsrail halkının yakınmalarını duydum.
28 Onlara RAB şöyle diyor de: ‹Varlığım adına ant içerim ki, söylediklerinizin aynısını size yapacağım:
29 Cesetleriniz bu çöle serilecek. Bana söylenen, yirmi ve daha yukarı yaşta sayılan herkes çölde ölecek.
30 Sizi yerleştireceğime ant içtiğim ülkeye Yefunne oğlu Kalevle Nun oğlu Yeşudan başkası girmeyecek.
31 Ama tutsak edilecek dediğiniz çocuklarınızı oraya, sizin reddettiğiniz ülkeye götüreceğim; orayı tanıyacaklar.
32 Size gelince, cesetleriniz bu çöle serilecek.
33 Çocuklarınız, hepiniz ölünceye dek kırk yıl çölde çobanlık edecek ve sizin sadakatsizliğiniz yüzünden sıkıntı çekecekler.
34 Ülkeyi araştırdığınız günler kadar -kırk gün, her gün için bir yıldan kırk yıl- suçunuzun cezasını çekeceksiniz. Sizden yüz çevirdiğimi bileceksiniz!›
35 Ben RAB söyledim; bana karşı toplanan bu kötü topluluğa bunları gerçekten yapacağım. Bu çölde yıkıma uğrayacak, burada ölecekler.››
36 Musanın ülkeyi araştırmak üzere gönderdiği adamlar geri dönüp ülke hakkında kötü haber yayarak bütün topluluğun RABbe söylenmesine neden oldular.
37 Ülke hakkında kötü haber yayan bu adamlar RABbin önünde ölümcül hastalıktan öldüler.
38 Ülkeyi araştırmak üzere gidenlerden yalnız Nun oğlu Yeşuyla Yefunne oğlu Kalev sağ kaldı.
39 Musa bu sözleri İsrail halkına bildirince, halk yasa büründü.
40 Sabah erkenden kalkıp dağın tepesine çıktılar. ‹‹Günah işledik›› dediler, ‹‹Ama RABbin söz verdiği yere çıkmaya hazırız.››
41 Bunun üzerine Musa, ‹‹Neden RABbin buyruğuna karşı geliyorsunuz?›› dedi, ‹‹Bunu başaramazsınız.
42 Savaşa gitmeyin, çünkü RAB sizinle olmayacak. Düşmanlarınızın önünde yenilgiye uğrayacaksınız.
43 Amaleklilerle Kenanlılar sizinle orada karşılaşacak ve sizi kılıçtan geçirecekler. Çünkü RABbin ardınca gitmekten vazgeçtiniz. RAB de sizinle olmayacak.››
44 Öyleyken, kendilerine güvenerek dağlık bölgenin tepesine çıktılar. RABbin Antlaşma Sandığı da Musa da ordugahta kaldı.
45 Dağlık bölgede yaşayan Amalekliler'le Kenanlılar üzerlerine saldırdılar, Horma Kenti'ne dek onları kovalayıp bozguna uğrattılar.